Prof. Dr. Özer Göktepe
(Namık Kemal Üniversitesi Çorlu Mühendislik Fakültesi
Tekstil Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi)
Çorlu Mühendislik Fakültesi’nde göreve başladığım dönemde, Çorlu halkının gönlünde on yıllar öncesine dayanan bir üniversite kurulması isteğinin olduğunu öğrendim. 2008 Ağustos’unda Namık Kemal Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nizamettin Şenköylü döneminde Çorlu Mühendislik Fakültesi’nde göreve başladım.
Bir yıl önce rektörümüzün davetiyle geldiğimde Çorlu’yu ziyaret etmiştim. Fakülte bir tepenin başında içi boş iki binadan ibaretti. Giriş, çıkış, nizamiye, duvar vs. yoktu. Daha sonraları doğru dürüst ulaşım, kargo, posta ve iletişim servislerinin bulunmadığını, öğrencilerin paltolarıyla ders dinlediklerini, öğretim üyelerinin elektrik sobaları ile ısınmaya çalıştığını ve düzgün bir yemek hizmetinin bile olmadığını gördüm. Üstelik binalar da depreme karşı dayanaksız yapılardan oluşuyordu. Kısaca 2007 Türkiye’sinde hiçbir temel alt yapının ve servisin bulunmadığı bir “Fakülte” ile karşılaştım.
Bu koşullara rağmen görevi kabul etmemizde Çorlu’nun potansiyeli, konumu ve dinamizmi etkili oldu. Doğru bir yönetimle temel eksiklerin kısa sürede giderileceğine inanıyordum. Nitekim 2010 yılında fakülteye dekan olarak atandıktan sonra deprem güçlendirmesinden başlayarak altyapı ve temel servislerle ilgili eksikleri üç senede tamamladık. Bu konuda, görevi Prof. Dr. Nizamettin Şenköylü’den devralan şu anki Rektörümüz Prof. Dr. Osman Şimşek’in büyük katkıları oldu. Öğrenci sayımız 800’lerden 4000’e ulaştı. Öğretim elemanı sayımız 100’ü aştı. Görevimin beşinci senesinde artan fiziksel mekân ihtiyacını karşılamak üzere ilave derslik binası ve 500 öğrenci kapasiteli öğrenci yurdu inşa edildi. Önerimizle Çorlu yerleşkemizde Teknokent kuruldu ve açılır açılmaz doldu.
Tüm bunlar öngörümüzde ne kadar haklı olduğumuzu gösteriyordu. Dekanlık görevim esnasında öğrenci ve öğretim üyelerimize çok daha modern bir çalışma ortamı sunmayı başardık.
ÜNİVERSİTEYE GEÇİŞ OLAMADI
Öğretimle ilgili eksikleri büyük ölçüde giderdik. Fakat bir üst aşamaya geçemedik, tam bir üniversite olamadık.
Üniversite insanlara meslek öğretilen eğitim kurumları değildir. Üniversite bilginin üretildiği ve üretilen bilginin genç nesillere aktarıldığı evrensel kurumlardır. Bu haliyle üniversitenin eğitim fonksiyonu, orta öğretimdeki “nakil” esaslı eğitimden çok farklıdır.
Ayrıca üniversiteler; içinde yaşadığı toplumun, civarındaki sektörlerin sorunlarını çözmek gibi bir misyona sahiptir. Hayata dair her türlü bilimsel ve akademik desteği kendisinden talep edenlere hiç ayrım yapmaksızın sunmak görevi vardır. Beş yıllık dekanlık görevim süresince bu konularda Fakültemize yapılan taleplerin büyük kısmına maalesef cevap veremedik. Sebebi ise yeterli sayıda uzman öğretim üyesi ve gelişmiş laboratuvarların bulunmayışıydı. Bu eksikliklerin giderilmesi için çok çaba gösterildi. Ancak yeni kurulmuş bir üniversitenin mütevazı imkânları ile bunu başarmanın olanaksız olduğunu gördük. Sorunun kökten çözümü için, bir bilim insanı ve fakültenin dekanı olarak bu bölgenin üniversiteye olan ihtiyacını objektif bir şekilde tespit ettikten sonra bu kanaatimi Çorlu kamuoyu ile paylaştım. Ancak bu konuyu gündeme getirdiğimiz 2012 yılından bu yana geçen süre içerisinde Türkiye’de 6 adet devlet, 11 adet vakıf olmak üzere toplam 17 yeni üniversite kurulmasına rağmen Çorlu’da bir üniversite kuruluşunu gerçekleştiremedik.
NASIL BİR ÜNİVERSİTE
Öte yandan ulusal yükseköğretim stratejisine göre ülkemizdeki toplam üniversite sayısının 250 ile sınırlandırıldığı için her geçen gün üniversite kuruluşu daha da zorlaşmaktadır.
Adı ne olursa olsun Çorlu’da kurulacak bir üniversite yalnızca bölgenin sosyal, kültürel ve ekonomik kalkınmasına katkı yapmakla kalmayacak, bölgedeki yoğun sanayiye vereceği bilimsel destekle kritik teknoloji ve ürünlerin geliştirilmesine öncülük ederek ulusal düzeyde bir etki yapacaktır. Bunun için ilçemizde kurulacak üniversite lisansüstü ağırlıklı eğitim veren bir Ar-Ge kurumu olarak dizayn edilmelidir.
Sonuç olarak milletvekillerimiz, siyasilerimiz, mülki idarecilerimiz ve sivil toplum kuruluşlarımızın tek yürek olarak Çorlu Teknik Üniversitesi’ni bölgemize ve ülkemize kazandırma zamanı gelmiştir. Daha fazla gecikmeden Çorlu’nun 30 yıllık üniversite özlemini gerçekleştirmeliyiz. Zira Çorlu’nun önünde bundan daha önemli bir hizmet yoktur.