Bizler Çorlu'da henüz lisenin bile bulunmadığı yılların çocuklarıyız. Eğitim için kentten kopanlardan...
Hal böyle olunca bugünkü eğitim kurumlarını görmekten kıvanç duyuyoruz. Hele bir de Teknoloji Üniversitesi kurulması gündeme gelince bu duygumuz ikiye katlanıyor.
Konu, Çorlu Ticaret ve Sanayi Odası'nın uzun vadeli projeleri arasında yer alıyor. Rahmetli Enis Sülün, sağlığında bu konuda çok istekli olduğunu her fırsatta söylerdi. "Biz okuyamadık, çocuklarımız en iyisinde okusunlar."
Ankara ziyaretlerinde siyasetçilerle görüşürken bu konu hep dile getirildi. Dile getirildi ama bir kere olsun ciddi bir adım atılmadı. CHP'li milletvekillerinin istekleri çok ama yetkileri yok. AKP'lilerin de desteklemesi gerekiyor. Onlar da hep istekli göründüler. Ne var ki konu YÖK'ün gündemine bile sokulamadı.
*
Sadece bölgenin değil, Balkanların önemli bir gereksinmesini karşılayacağı düşünülen bir teknoloji üniversitenin kurulması için Çorlu Ticaret ve Sanayi Odası'nın istek ve önerisi kuşkusuz yeterli olmaz. Bilim çevrelerinin ve siyasetçilerin de buna gönül vermeleri gerekir.
Siyasi karar mekanizması programına alıp çalışmaları başlatmış olsa, sorun kendi akışı içinde çözülebilir. Ancak bu yapılmıyorsa, -ki bugüne kadar yapılmadı- bu konuda bölge kuruluşlarının desteklediği güçlü bir talep oluşturulması yararlı olabilir.
Örneğin Namık Kemal Üniversitesi'nin oluşturacağı bir kurul bu konuda çalışma yapsa, sivil toplum kuruluşlarıyla dayanışma içine girilerek halkın talebi güncel tutulsa..
ArGe ağırlıklı çalışmaların Türkiye'ye sağlayacağı yararlar bölgede konuşlanmış sanayi kuruluşlarının üst düzey yetkilileriyle tartışılsa..
Bu fikrin asıl sahibi durumundaki ÇTSO ve belediyelerin desteğiyle düzenlenecek etkinliklerle konu halkın gündeminde öne çıkarılsa..
Siyasi karar odakları duyarsız kalabilir mi?
*
Düşündük. Biz bu yolda ne yapabiliriz?
Çorlu'da bir teknoloji üniversitesi kurulması fikrini tartışmak için geçen yıl Çorlu Belediyesi Encümen Salonu'nda bir toplantı yaptık. . (Toplantı ile ilgili haber için tıklayınız.) Toplantıya Belediye ve ÇTSO yetkilileriyle birlikte Türkiye'de çeşitli üniversitelerde bilimsel çalışma yapan Çorlulu bilim insanları ve Çorlu Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Lokman Hakan Tecer ile Namık Kemal Üniversitesi'nden bilim insanları katıldılar.
Toplantıya Namık Kemal Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Osman Şimsek katılmadı. "Vaktim olursa gelirim" dedi. Anladık ki, vakti olmadı. Olmadı ama kendisiyle görüştüğümde "ben üniversite değil de enstitü açılmasını isterim" diye görüş belirtti.
*
Daha sonra Namık Kemal Üniversitesi'nde düzenlenen bir çevre toplantısı vesilesiyle gittiğimizde Osman hoca ile daha uzun görüşme fırsatı bulduk.
Söz, Çorlu'da teknoloji üniversitesi kurulmasına gelince Osman Hoca, özetle "bulun parayı yapayım üniversiteyi" dedi. Gülüştük.
Bir bakıma haksız da sayılmazdı. Sonuçta iş paraya dayanacak. Her ne kadar henüz hiçbir yasal adım atılmamış olsa bile, işin sonu para.
"Beş milyonu getirin üniversiteyi yapalım."
Üç kişilik bir ekiple gitmiştik, (Tunç Tangil ve Mehmet Tansuğ ile birlikte) sohbetin sıcaklığında söylenen bu "para" sözü üzerine espriler yapıldı.
- Hoca, bizler emekli insanlarız böyle büyük paralarla işimiz olmaz.
- Toplayın.
Samimiyetin dozunu kaçırdığı için orada konuyu kapattık.
*
Bir iki ay sonra farklı bir konuyla ilgili olarak Çorlu Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Lokman Hakan Tecer'i telefonla aramıştım;
- Yoldayız Osman hocamızla Ankara'ya gidiyoruz,
dedi ve ekledi:
- Osman hocam soruyor, parayı topladınız mı?
Gene gülüştük. Hayırlı yolculuklar diledim.
*
Son olarak Aralık ayında, bu kez bizim yıllık "Çorlu Ortaokulu ve Lisesi mezunları yemeği" için aradım. Valimizin, Kaymakamımızın, Büyükşehir ve ilçe belediye başkanlarımızın, okul müdürlerimiz ve Milli Eğitim Müdürümüzün, İstanbul'dan gelen Çorlulu profesör arkadaşlarımızın katıldıkları bu toplantıya Osman hocayı da davet ettim.
Osman hoca:
- Parayı topladınız mı, dedi.
Haydaaa. Ne demeli? Gülerek:
- Sizi toplantıya bekliyoruz. Sayın valimiz, belediye başkanlarımız da gelecekler, konuşuruz, dedim.
Osman hoca, ciddiyet derecesini anlamakta zorlandığım eda ile,
- Ben, dedi, icraat adamıyım, konuşarak zaman harcamayı sevmem.
Sanki "hadi gelin parayı topladık" desek Osman hoca teknoloji üniversitesini kuruverecek!? Her parayı bulan üniversite kurabiliyor mu Osman hoca!
*
Bunu niye anlatıyorum?
Çorluluların "önemli" saydıkları bir konuda görüşüne ve desteğine ihtiyaç duyulan bir kurum yetkilisinin yaklaşımı bilinsin diye.
Nasıl ciddiye alacağız?
Yarın konu YÖK'ün gündemine gelse Osman hoca destek mi olur köstek mi? Konu hükümet kanalından gelirse kimsenin itirazı zaten olamaz. Ama oradan gelmediği için bilim çevrelerinin belki bir adım atabileceği hayalini kuruyoruz. Bilim çevrelerinde konuşulmasını sağlayabileceğini umduğumuz kişi de icraat adamı olduğu için konuşmayı pek sevmiyor!
Ciddiyete bakın "getirin parayı yapayım üniversiteyi".
*
Üniversite kurulması fikrinin tartışıldığı toplantıda Çorlu Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Tecer de "ilgili makamlardan gelecek istek doğrultusunda" çalışma yapabileceklerini, YÖK'e dosya verebileceklerini söylemişti. Hiç değilse samimi. Kendisine ancak emir verildiğinde isteğe uygun çalışma yapacağını söylüyor! Bu tavra bakarak denilebilir ki, o çalışmanın içeriği de talep eden makamın görüşüne uygun olacaktır.
Üniversitenin birinci derece sorumlusu ile Çorlu'daki fakültenin birinci derece sorumlusu iki bilim insanının Çorlu'da üniversite kurulması fikrine yaklaşımları işte böyle..
Anlaşılıyor ki, bilim çevrelerinde böyle bir gereksinmenin varlığını dile getirecek sözcüsü yok Çorlu'nun.
Bu işin yükü, milletvekillerimiz Yulaflılı Metin Akgün ile Çorlulu Emre Köprülü'nün omuzlarında. Kapıyı onlar açacak.