NOT: Değerli okurlarım, çevre, orman, toprak ve ekolojik konularla ilgili çalışmalarıma ilişkin konferans ve raporlarıma sitemizin Dosyalar bölümünden ulaşabilirsiniz.
                                           *
(Çevreye Katkı Özel Ödülü ile ilgili teşekkür mesajım.)

Sayın Başkan, Aranızda bulunan değerli dostlarım. Değerli Hanımefendiler, Beyefendiler. Sizi saygı ve sevgi ile selâmlıyorum. 

Mimarlar Odası Merkez Yönetim Kurulu'nun "Mimarlar Odası Çevreye Katkı Özel Ödülü 2020" için layık görülüp, seçilmem beni çok duygulandırdı. Sağolun. Mimarlar Odasının 47. Olağan Genel Kurulunda aranızda bulunmak ve bu konuşmayı yüz yüze yapmak isterdim. Ama Covid-19 salgını ve Ankara'da artan yaygınlaşması yanında, yaşımdan ötürü de tedbirli davranmak zorundayım. Lütfen beni bağışlayınız. Yarım yüzyıldan uzun bir süreden beri içinde bulunduğumuz olaylar ve gelişmeler; -Ülkemizi, ülkemizin doğal yapısını ve doğal varlıklarını, kara ve su ekosistemlerini, -Yerüstü ve yeraltı zenginliklerimizi, -Sanayi tesislerimizi, yollarımızı, deniz ve hava limanlarımızı ve destek tesislerimizi, -Halkımızı, geçmişimizi ve gelecek nesillerimizi de gözönüne aldığımızda "Milletimizi", -Halkın geçimini ve beslenmesini ve milletin devamlılığını sağlayan köylümüzü ve tarım alanlarımızı, -Topraklarımızı koruyan, suyumuzu üreten ormanlarımızı, dağlarımızı, -Kültürümüzü ve bizden önce bu topraklarda yaşamış kültürlerin de bıraktıkları mirası, -Ve de "Devletimizi", "Hak ve hukukumuzu" yok edici her türlü girişime karşı korumamızı gerektiriyor. Sıraladığım ve sizlerin de ekleyebileceğiniz bu tür görevler için kendini sorumlu hisseden herkes çok çalışıyor, uğraşıyor. Aranızda da bulunan bu fedakâr insanlarımızın mücadelelerini imrenerek izliyoruz. Ben de mesleğim icabı dağlarda çalıştım. Benim farkım dağları mesken tutup, yağmura, kara, çamura aldırmayıp, pek çok kişinin görmesi, araştırması, çözmesi mümkün olmayan konuları araştırmış olmamdır. Sadece ve sadece her vatan evlâdı gibi görevimi yaptım. Hepsi o kadar. İzninizle bilim hakkında birkaç temel ilkeyi sunacağım: - Bilim sayısal bilgiye, bilgileri akılcı olarak sistemleştirmeye ve değerlendirmeye dayanır. - Bilimde de varsayımlar, yorumlar olur. Ama bunlar ancak "Akılcı" değerlendirmeler ile bilimseldir. - Hurafelere dayandırılmış yorumların bilimde yeri yoktur. - Bilim şüphecidir. Sorgulayıcıdır. Bu özelliğinden ötürü araştırıcıdır. "Biatçı" değildir. - Bilimde kullanılan istatistikler ortalama değerleri verir. Ama bilim aşırı değerleri ve sebeplerini de araştırır. Ordu Dereli'deki "Sel olayı" ve Polatlı'daki "Toz/kum fırtınası" gibi. - Gündelik işlerimizde, projelerimizde, yapılarımızda "Öklid Geometrisini" kullanırız. Ama doğal ekosistemler ve bu ekosistemlerdeki olaylarda "Öklid Geometrisi" değil "Biometri" geçerlidir. Okullarımızda "Öklid Geometrisini" öğretiyoruz. Dağlarımızda, ormanlarımızda, denizlerimizde ve diğer tüm ekolojik sistemlerimizdeki araştırmalarımızda "Biometri'yi" kullanıyoruz. Bu fark bilim ve meslek dalları arasında önemli bir değerlendirme, yorum, tartışma ve karar verme sürecini de beraberinde getirmektedir. - Bu iki sistem arasındaki fark, "Bilim'in, İlim'e evrilmesinde" seçilen "Felsefî Görüşlerin" ve tezlerin arasında "Doğa Felsefesini" (Natüralist Felsefeyi) gözardı etmememiz gerektiğine de önemle dikkatimizi çekmektedir. "Mimarlar Odası Çevreye Katkı Özel Ödülü 2020" ile beni ve benimle birlikte dağlarda çalışan, ülkemizi ağaçlandıran meslekdaşlarımı ve mesai arkadaşlarımı da onurlandırdığınız için size ve Merkez Yönetim Kurulu'nun değerli başkanı Eyüp Muhçu Bey ile değerli üyelerine teşekkürlerimi sunuyorum. Sağlıkla kalınız efendim.