Görev köpekleri bir cinayeti nasıl çözüyor? Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Öğretim Üyesi ve Adli Bilimciler Derneği Başkanı Prof. Dr. İ. Hamit Hancı, adli bilimler açısından görev köpeklerinin önemini anlattı. Adli Bilimlerin en önemli çalışma alanlarından biri de “Olay Yeri İnceleme”dir. Olay Yeri, Kanunlarda suç olarak tanımlanan eylemlerin gerçekleştiği mekândır. Burada yapılan kriminal incelemeye olay yeri incelemesi (CSI: Crime Scene Investigation) adı verilir. Olay yeri incelemesi, suçun aydınlatılmasında atılacak ilk ve en önemli adımdır. Bu inceleme sırasında yapılacak olan en ufak hata soruşturmanın ve mahkeme kararının seyrini değiştirir. Olay Yeri İnceleme, Lyon Üniversitesinden Fransız kriminalist Prof. Edmond Locard’ın (1877-1966) Adli Bilimler in temel prensiplerini koymasıyla daha bilimsel bir hal almıştır. “Bir ortamı terk eden bir kişinin orada bulunduğuna dair iz bırakmaması ya da üstünde o ortamdan bir şey alıp götürmemesi imkânsızdır.” Kısaca Locard’a göre “Her temas bir iz bırakır.” Yeter ki, biz o izi bulacak bilgi ve teknolojiye sahip olalım. Günümüz Adli Bilimcileri, Olay Yericileri, Güvenlikçileri ve Arama Kurtarma Timleri halk arasında K-9 olarak bilinen detektör görev köpeklerinden yararlanmaktadır. Bu köpekler, canlı insan, kadavra/ceset, bomba ve uyuşturucu tespitinde görev almaktadırlar. Bunların dışında dünyada ve bazıları ülkemizde olmak üzere 10 dan fazla branşta sahte para, kaçak mazot, hard disk v.s arama detektör köpekleri de yetiştirilmektedir. Görev Köpekleri, EGM Narkotik Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı bünyesindeki Köpek Eğitim Merkezinde (KEM), Jandarma Genel Komutanlığı Bünyesindeki JAKEM , Hava Kuvvetleri, AFAD, Gümrük Muhafaza ve Ankara İtfaiyesi gibi kurumlarda yetiştirilmektedir. Ceset arama köpekleri 2000’li yıllardan beri ülkemizde yetiştirilmektedir. Bu çalışmalara dernek olarak teorik olarak ders desteği verilmiştir. İlerleyen yıllarda cesedin zamanla kokuşmayla etlerinin ayrılıp sadece iskelet kalmasıyla köpeklerin nasıl işlev görevi göreceği sorunsalı ortaya çıktığında KEM’in Adli Bilimciler Derneği ve Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı ortaklığıyla yaptığı çalışmalarda ceset arama köpeklerinin kemikleri bulduğu gösterilmiştir. 2017 yılına gelindiğinde yeni bir sorun gündeme gelmiştir. Olay yerindeki ceset ortamdan uzaklaştırıldığında ya da yaralı olay mahallinden kaçtığında geride kalan kan izleri tespit edilebilir mi? Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı bahçesinde yapılan KEM, JAKEM ve Ankara İtfaiyesi detektör köpeklerinin katıldığı çalışmada ülkemizde ilk kez kan arama köpekleri yetiştirilmiştir. KAŞIKÇI CİNAYETİ ÖRNEĞİ 1-Eğer ölen kişi konsolosluktaysa, toprağa da gömülse, duvar kazılıp içine konulup sıvansa da bina zeminine gömülse de ceset arama köpekleri onu bulabilir 2-Eğer ölen şahıs binadan uzaklaştırıldıysa artık kadavra köpeğinin bir tepki vermesi zordur. Burada kan arama köpekleri devreye girecektir. Luminol testi yanında son derece duyarlı bir buruna sahip bu canlılardan faydalanmalıyız. Amacımız tabii ki sadece Kaşıkçı cinayetini irdelemek değil. Ülkemizde doğal afetlerde olsun, kazayla olsun ya da kriminal olaylarda olsun ölen bazı kişilerin bulunması çok uzun zaman alabilmektedir. Çünkü en zor yetiştirilen görev köpekleri, ceset arama köpekleridir. Sayıları azdır. Hele kan arama köpekleri daha da az sayıdadır. Bunların yetiştirilmesinin geliştirilmesiyle ilgili bir mevzuat hala oluşturulamamıştır. Ülke olarak acilen görev köpekleri hatta dünyada ceset aramada kullanılan diğer hayvanların bilimsel olarak yetiştirildiği, ilgili bakanlık ve kuvvetler bünyesinde Görev Hayvanları Daire Başkanlıkları Kurulmalı, ceset arama köpeklerinin yetiştirilmesini kolaylaştıracak mevzuat oluşturulmalı ve pek çok elektronik cihazdan daha etkili olan görev hayvanlarının sayısı arttırılmalıdır. |
1252 kez okundu
YorumlarHenüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |