02/06/2016
(Çok uzun bir yazı; ama konu böyle gerektirdi. Hoşgörünüzü rica ediyorum.)
Çorlu'daki askeri binalar T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Edirne Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu'nun 13 Nisan 2016 tarihinde aldığı kararla koruma altına alındı.
Bunlar arasında 75 yıldır askerlerle birlikte Çorlu halkına da hizmet veren Çorlu Asker Hastanesi de bulunuyor. Dönemsel olarak özelliği olan yapıların korunmalarını önemli sayanlar, Bölge Kurulu'nun bu kararını "gecikmiş" ama "doğru" bir karar olarak değerlendirdiler.
*
Kurul kararıyla koruma altına alınan yapılar arasında hastane binası ile birlikte kolordu binası, depolar, hapishane olarak kullanılmış bölümler de var. Dış görünüşleriyle hiçbir çekiciliği olmayan yapılar. Yüzyılın başında ve cumhuriyetimizin ilk yıllarında uygulanan mimari üslubu yansıtan izler taşısalar bile anıt eser görüntüsüne sahip değiller.
*
Ama ne var?
Dönemlerinin mimari üslubunun izlerinden öte, tarih var, kentin geçmişi var, askeri envanterde saygın yerleri var.
Yirmisindeki genç bir insanın çekiciliği 75 yıl geçtikten sonra kalır mı?
Onun gibi.
Bu yapılar artık görüntüleriyle değil, var oluş nedenlerinin ve yapıldıkları dönemlerin kanıtı oldukları için koruma altına alındılar. Belge niteliği ve değeri taşıyorlar. Bunlar bakıma muhtaç binalar.
Kurul kararıyla koruma altına alınan binaların bakımından sorumlu kuruluş: 5. Kolordu Komutanlığı.
*
BU BİNALAN NASIL KORUNABİLİR?
Geldik zurnanın zırt ettiği yere...
Çorlu'nun ve Trakya'nın dertlerini kendine dert edinmiş sevgili kardeşim Yalçın Bayer, önceki gün Hürriyet'teki köşesinde yazdı. İyi ki yazdı.
Bayer'ın yazdıklarından öğreniyoruz ki, daha 45 gün önce koruma altına alınan Asker Hastanesi binasının koruma kapsamından çıkarılması istenmiş.
Söylentiye göre de bu istek 5. Kolordu Komutanı Korgeneral Alparslan Erdoğan'dan gelmiş.
Neden?
*
Düşündüm; orduda kalsaydım ve 5. Kolordu Komutanı olsaydım ne yapardım?
Koruma altına alınan askeri binaların tamamı harap.
Kullanılmayan binaları boş ver, ama kullanılmakta olan hastanenin bakımı gerekiyor.
Komutanlık binası Çorlu'da ama kolordu Güneydoğu'da.
Binalar burada, kolordu savaşta... Hangi ödenek, hangi tahsisat, hangi bütçe ile hangi onarımı yapacaksın?
Kim gelir de askeri binanın onarımına, bakımına para verir?
Çorlu sanayi bölgesi. Büyük firmaların yatırımları var. Bunlardan hangisi onarım ve bakım için kesenin ağzını açar?
*
Peki n'olacak?
Devlet yapacak!
Devletin inşaat işlerini kim yürütüyor?
TOKİ.
*
Koruma kararı alınmış bir binayı TOKİ yıkıp yapabilir mi?
Hayır yapamaz; ancak, eski halini koruyarak yenileyebilir.
Yalçın Bayer'in köşesinde yer alan yazıdan anlıyoruz ki, kuşku uyandırıcı bir şeyler oluyor. O bir şeylerin olması için de öncelikle koruma kararının kaldırılması gerekiyor.
Koruma kararı kaldırılması durumunda rant planlayıcıları artık nasıl bir uygulama izni sağlarlar kestirmek zor.
*
Bu konu gündeme geldiğinde önce Asker Hastanesi'nden bilgi aldım.
- Hastanenin durumu nasıl?
- Zor ayakta duruyor, bina eski, dediler.
Hastanenin bakımından sorumlu kurum ne yapabilir?
FARKLI SENARYOLAR
Askeri kaynaklardan herhangi bir bilgi alamadım. Ancak öğrenebildiğim kadarıyla bugüne kadar Asker Hastanesi'ni kaldırma girişiminde bulunan yok. Yıkıp yenisini yapalım diyen de yok.
Buna mukabil, Asker Hastanesi'yle sınırdaş sayılan eski devlet hastanesinin yerini nasıl kullanıma sokarız hesabı yapanlar olduğu biliniyor.
Eski hastane -küçük bir servis hariç- artık kullanım dışında kaldı. Ne var ki arsasını yeni bir yapılaşma için kullanmak pek kolay değil. Konuşlandığı arsanın büyük bölümü "sağlık kuruluşu yapılması için" bağışlanmış araziden oluşuyor. Arazi sahibi hayatta olmasa bile mirasçılarının da buradaki arazinin aynı amaçla kullanılmasından yana oldukları belirtiliyor. Arazinin kalan bölümü de değişik kişi ve kurumlara ait gözüküyor.
Yani eski hastanenin arazisi üzerine inşaat yapılabilmesi için ikna edilmesi gereken paydaşlar bir hayli fazla. E tabii bunlar ikna edilirken Büyükşehir Belediyesi'nin de ikna edilmesi gerekecek. İşte bu noktada Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi Başkanı Kadir Albayrak'ın kararı belirleyici olacak.
Gönül istiyor ki, Kadir başkan da Ünal başkan da rant dayanışması yapanlara bu fırsatı vermesinler.
NE YAPILMALI?
Gerçi bu arazilere ne yapılsın diye halka soran yok ama, sorulsa fena mı olur? Elbette buradaki paydaşlar içinde ille de payımı isterim diyen çıkabilir. Neticede zaten düne kadar üzerinde hastane vardı; yine halkın genelinin tercihi doğrultusunda kullanılması sağlanabilir.
Şimdi boşaltılmış olan ve genel isteğe uyularak park yapılacağı ifade edilen asker lojmanları için seçilen yöntem halktan her zaman destek görecektir.
Tabii, bir de eski devlet hastanesi arsasıyla Asker Hastanesi arsasını birlikte değerlendirmek isteyenlerin hayalleri söz konusu oluyor. Asker Hastanesi üzerindeki Koruma Kurulu kararının kaldırılması isteği de bu anlamda önem kazanıyor.
SONUÇ
Bugün halktan bir tepki gelmiyor olsa da koruma kararı alınmış yapıların ortadan kaldırılmasına neden olabilecek davranışlar hukuki olamayacağı gibi ahlaki de olmaz.
Bu yapılar belge niteliğindedir, korunmalı, saklanmalıdır.
Tarihe mal olmuş yapılara "bunların kimseye yararı yok, yıkalım da yenisini yapalım" diye açgözlülükle bakılamaz.
Aksi girişimler, yarın mahkemeden döner.
Bütün bu doğrular içinde Asker Hastanesi de "acil olarak" özellikleri korunarak yenilenmelidir. Oradan ne rant çıkar diye düşünerek değil, Trakya'nın en önemli cumhuriyet dönemi sağlık kuruluşu olduğu gerçeği ile sahiplenilmelidir. Şunu da unutmayalım ki, askeri binaların korunması kararı, yalın olarak binaların korunması değil tarihin korunması demektir.
Çorlu'nun yakın ve orta vadeli geleceğini doğrudan ilgilendiren bu alanlarla ilgili yapılaşma konusunda yetkililerin sus-pus olma hakları olamaz. Neler yapılıyor, neler düşünülüyor bunları Çorlu halkıyla paylaşmaları gerekir.
Paylaşma olmayınca makamlar da insanlar da yıpranıyor. Herkes "malı götüren" sınıfına giriyor