• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
    • Kent ve Yaşam
    • Sürdürülebilir çağdaş bir kent yaşamı, ortak aklın ürünüdür
    • Kent ve Yaşam
    • Sürdürülebilir çağdaş bir kent yaşamı, ortak aklın ürünüdür
Prof. Dr. Doğan Kantarcı
Metrodaki kemancı
10/12/2015
Ben genellikle sıradan bir insan olarak halkın arasında dolaşırım.
Alnımda profesör yazmıyor ya!
*

Soğuk bir Ocak sabahı, bir adam Washington DC'de bir metro istasyonunda, kemanla 45 dakika boyunca altı Bach eseri çalar. Bu süre içinde, çoğu işe yetişme telaşındaki yaklaşık bin kişi kemancının
önünden geçip, gider.

Kemancı çalmaya başladıktan ancak üç dakika kadar sonra, ilk kez orta yaşlı bir adam kemancıyı fark edip, yavaşlar ve birkaç saniye sonra da gitmek zorunda olduğu yere yetişmek üzere yine hızla
yoluna devam eder. Kemancı ilk bir dolar bahşişini bundan bir dakika kadar sonra alır.
Bir kadın yürümesine ara vermeksizin parayı kemancının önüne koyduğu kaba atarak, hızla geçer, gider.
Birkaç dakika sonra, bir başka adam duraklayıp, eğilerek dinlemeye başlar. Ancak saatine göz attığında işe geç kalmamak için acele ettiğini belirten ifadelerle hızla yoluna devam eder.
En fazla dikkatle duran ise üç yaşlarında bir oğlan çocuğu olur. Annesinin çekiştirmelerine rağmen, çocuk önünde durur ve dikkatle kemancıya bakar. En sonunda annesi daha hızlı çekiştirerek çocuğu yürümeye zorlar. Oğlan arkasına dönüp dönüp kemancıya bakarak, çaresizce annesinin peşinden gider. Buna benzer şekilde birkaç çocuk daha olur ve hepsi de anne, babaları tarafından yürümeye devam için zorlanarak, uzaklaştırılırlar.

Çaldığı 45 dakika boyunca kemancının önünde sadece 6 kişi, çok kısa bir süre durur. 20 kişi duraklamadan, yürümeye devam ederek, para verir.
Kemancı çaldığı süre içinde 32 dolar toplar.
Çalmayı bitirdiğinde ise sessizlik hakim olur ve kimse onun durduğunu fark etmez, alkışlamaz. 

Hiç kimse onun dünyanın en iyi kemancısı Joshua Bell olduğunu ve elindeki 3,5 milyon dolarlık kemanla, yazılmış en karmaşık eserleri çaldığını anlamaz. Oysa Joshua Bell'in metrodaki bu mini konserinden iki gün önce Boston'da verdiği konser biletleri ortalama 100 dolara satılmıştı...
*
Bu gerçek bir hikâyedir ve Joshua Bell'in öylesine bir kılıkla metroda keman çalması, Washington Post gazetesi tarafından algılama, keyif alma ve öncelikler üzerine yapılan bir sosyal deney olarak kurgulanmıştır.

Sorgulanan şeyler; sıradan bir yerde, uygunsuz bir saatte güzelliği algılayabiliyor muyuz? Durup ondan keyif alıyor muyuz? Beklenmedik bir ortamda, bir yeteneği tanıyabiliyor muyuz? İdi...
Bu deneyden çıkarılacak kıssadan hisse ise, dünyanın en iyi müzisyeni, dünyadaki en iyi müziği çalarken, önünde durup, dinleyecek bir dakikamız dahi yoksa başka neleri kaçırıyoruz acaba?
Ek:
Farkedilmeyi becerebilir misiniz? Genel olarak; Kadınlar süslenerek, kadınsı erkekler hoş kokular sürünerek, erkekler pazularını göstererek fark edilmeğe çalışırlar. "Düzgün bir giyim en iyi kartvizittir." derler. Doğrudur. Ama yeterli değildir. Bunlardan söz etmiyorum. Bilginiz ve görgünüz ile fark edilmekten bahsediyorum. Bir toplantıda konuşmanız ve bir sunumu yaptığınızda konuyu anlatışınız ile dikkati çekebiliyor musunuz? Rakı masasında rakı içişinizdeki usûl ve sohbetinizdeki felsefi bilgi, bu felsefi bilgiyi sade ve öz olarak ifade edebiliyor musunuz?
Örnek olarak; Yunus Emre der ki,
"Ete kemiğe büründük,
Yunus diye göründük."
Bu sözün arkasında çok derin ve düşündürücü bir felsefe vardır. Taaa. . Sümerlere kadar gider. Tevrat'ın ilk beş kitabına döner. Sonra Mısır'ı ve Amon Ra'yı kapsayarak Tevrat'ın diğer kitaplarına girer. Oradan da Kuran-ı Kerim'e girer (Amon Ra, bir firavunun adıdır. Güneş tanrısı demektir. "Amin" de güneş anlamına "Amon"dan gelir).
Veya; "Nesimî " gibi,
"Gâh çıkarım gökyüzüne,
Seyrederim âlemi.
Gâh inerim yeryüzüne,
Seyreder âlem beni."
Der misiniz? Bu beyit de Yunus'un sözüne eşdeğerdedir.
Yukarıda anlatılan olay tam Nesimî'nin söylediği gibidir. Kimsenin alnında "Kim" olduğu yazılı değildir.
Ama sözünde, sohbetinde, tavrında gizlidir. Bu tarza bizde "Ariflik" derler.
Diploma ile arif olunmaz.



1222 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Kantarcıoğlu Yazısı     10/12/2015 09:56

Harika,kaleminizle de varolmanızın güzelliğini yaşadım.Sağolun.
Mehmet Ata Tansuğ

Yazarın diğer yazıları

Çevreye Katkı Özel Ödülü - 22/09/2020
Çevre konusundaki çalışmalarım Mimarlar Odası'nca ödüle değer bulundu. Ben bir yurttaş olarak sadece görevimi yaptığıma inanıyorum.
İstanbul Havalimanı gerçeği - 10/03/2019
Bir yanlış kararın neden olabileceği tehlikelere dikkati çekmek istiyorum.
Yürü bre Kemal Bey - 22/06/2017
Türklerin 3 H'si vardır
Dr. Sabri Kişmiroğlu - 18/04/2017
Çorlu'nun unutamadığı yardımsever bir hekimdi.
Kabak suyu öyküsü - 26/01/2017
Kıssadan hisse çıkartılacak bir öyküdür bu!
Ali Dayı türküsü ve oyun havası - 14/01/2016
Trakya’da mahalle ve köy düğünlerinde söylenip, oynanan şiirli, şarkılı oyunlardan biri de “Ali Dayı” Türküsü ve oyun havasıydı.
Yeni Yılınız Kutlu Olsun - 29/12/2015
Sonsuzluğun içinde sonsuzluğa yürüyenlerdeniz. Elbet bu çölü de geçeriz.
Mümin Aga - 19/12/2015
Çorlu'da 1950-51 yıllarında yaşadığımız iki olayı ve bu konuda yıllar sonra öğrendiklerimi eski kültürümüzün bir anısı olarak görüşünüze sunmak isterim.
Halk TV'den Haberler
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar34.154834.2917
Euro37.097537.2462
Hava Durumu